ister yumurta kafesi, iste piliç kafesi olsun, kafes tavukçuluğu yapılan kümeslerde, kafeslerin yerleştirilme şekilleri bir birinden farklıdır. bunlar tek sıralı olabildikleri gibi, iki veya üç katlı da olabilirler.
1. tek sıralı kafesler: kafeslerin tek katlı olarak yerleştirilmeleri kümes maliyetini artırır. bu nedenle tek katlı kafesler kenarları açık kümeslerin yaygın olduğu ılımana iklimler için uygundurlar. tek sıralı kafesler civciv büyütmede hemen hiç kullanılmamaktadır.
2. çift sıralı kafesler: bunların iki tipi vardır. birincisinde kafesler üst üste gelmeyecek şekilde, yani alt katım kafesleri üsttekilerin ön hizasından ileriye doğru yerleştirilmiş olup, üstteki hayvanların gübreleri alttakine dökülmez. çift katlı kafeslerin diğer tipinde kafesler üst üste gelecek şekilde yerleştirildiğinden, üst kafesten dökülen gübreler, alt kafesin üstüne yerleştirilen tablada birikir veya bu tabla eğimli olarak yerleştirilmişse oradan gübrede çukuruna dökülür. üst üste konan kafeslerle birim kümes alanında daha fazla hayvan barındırmak mümkün olmakla beraber, gübre tablalarının sık sık temizlenmesini gerektirmesi ve üstten dökülen gübrenin alttaki yemlik ve sulukları kirletmesi gibi nedenlerle, diğer tip kadar tutulmamaktadırlar. çift sıralı kafesler civciv büyütmede kullanılacaksa, civcivler sadece bir kattaki kafeslere konur. 6 – 8 haftalık olunca da bunların yarısı öbür sıranın kafeslerine aktarılırlar.
3. üç sıralı kafesler: bunlar düzenleme şekilleri de aynen iki sıralılar gibidir. yani, ya katlar üst üste gelecek şekilde veya üst katların gübreleri alttakilerin üstüne gelmeyecek şekilde yerleştirilirler. üç sıralı kümesler birim kümes alanına en fazla hayvan konmasını sağlayan bir sistemdir. üç den fazla sıralı kafeslerde bulunmakla beraber, bunlar üçlüler kadar yaygın değildir. üçlüler, civciv büyütmede kullanılacağında, civcivlerin tümü bir sıradaki kafeslere konur, bir zaman sonra bunların 1 / 3 ‘ü üst veya alt sıranın kafeslerine aktarılır. 6–8. haftada da geriye kalanların yarısı boş kafeslere konur.
nitelikleri: hangi tip kafes olursa olsun, tabanda kullanılan torun delikleri civ büyütme kafeslerinde 1,3 x 5 cm. veya 2,5 x 2,5 cm.; yumurta kafeslerinde 2,5 x 5 cm. olmalıdır. burada esas olan, deliklerin dışkının aşağıya düşmesine olanak sağlayacak kadar büyük olmasıdır. ayrıca civciv ve piliç kafeslerinde taban düz olduğu halde, yumurta kafeslerinde arkadan öne veya önden arkaya doğru % 16.5 eğimlidir. bu eğim yumurtaların toplanacakları yere yuvarlanmaların sağlar ve böylece yumurtaları almak için kafesleri açmaya gerek kalmaz. eğim normalden fazla olursa, kırık yumurta oranı da fazla olur. bundan başka, kırık yumurta sayısı tor deliklerinin büyüklüklerine bağlı olarak değişmekte olup,. delikler ne kadar büyükse, kırık yumurtalara o kadar azdır. koloni kafeslerinde esnemeyi önlemek için, tabanın alttan belli aralıklarla desteklenmesi gerekir. civciv büyütme kafeslerinde ilk iki hafta tabana kalın bir9 kağıt serilir. bunun üzerine yem serpilerek ilk yemlik olarak kullanılabileceği gibi, hayvanları da sıcak tutar. ayrıca, kümes tabanında geniş delikli tor kullanılmasına olanak verir ve civcivlere ilk günlerde hoşlandıkları sert bir zemin sağlar.
civciv kafeslerinin ön yüzünün aralıkları ayarlanabilir şekilde yapılır ve böylece aynı kafeste daha büyük hayvanların barındırılmaları sağlanır. bu aralıklar hayvanların yemliklere kolaylıkla ulaşabilecekleri fakat dışarı çıkamayacakları şekilde ayarlanırlar.
kafeslerin kapıları ya önde veya üstte olur. bunlar, içeriye hayvan koyup çıkartmaya elverişli olmalıdırlar. günlük civciv konan kafeslerin ısıtılmaları şarttır. kullanılan en yaygın sisteme göre, kafeslerin ön veya arkalarında üstten, boydan boya bir sıcak su borusunun geçirilmesidir. eğer kafesler sırt sırta gelecek şekilde yerleştirilmişse, aradan geçen boru iki kafesi birden ısıtır. bu boruların üzerine, ısıyı alta vermesi için karton veya mukavvadan bir reflektör yapılması yarar sağlar. borudaki sıcak su 820 c, civcivlerin 5 cm, yukarındaki ısı ise 28 – 29,50 c dolayında olmalıdır. ayrıca kümes içi sıcaklığı 15,50 c’nin altına düşmemelidir.
su ve suluklar: kafeslerde en yaygın olarak kullanılan suluklar kap veya oluklu suluklardır. bununla beraber, civcivlerin en kısa zamanda su içmelerini sağlamak için ilk birkaç gün kavanoz tipi civciv suluklarının kafes içerisinde kullanılmaları gerekir. ancak, bundan sonra doğrudan doğruya oluklu suluklara geçilir. bunu sağlayabilmek için sulukların yükseklikleri hayvanların boyuna göre ayarlanabilmelidir. yumurta kafeslerinde suluklar, yemliklerin üstüne gelecek şekilde yerleştirilir ve böylece saçılan suyun, alttaki yumurtaları ıslatmaktansa, yemliğe düşmesi yeğlenir. eğer kafesler sırt sırta gelecek şekilde yerleştirilirse, suluk arada kalacağından aynı suluktan her iki kafestekiler de yararlanabilirler. oluklu suluklarda suyun döküldüğü uç biraz yükseltilerek hafif bir su akıntısı sağlanabilir.
normal olarak, kafeste barındırılan tavuklar, yer ve tor veya çıtalı zeminlerdekilerden daha fazla su tüketirler. bu, dışkının çok sulu olmasına yol açar, gübrenin temizlenmesini güçleştirir, kümes içi nem düzeyini artırır ve havalandırmayı nemin giderilmesi açısından yetersiz kılabilir. aşırı su tüketimi, sıcak havalarda su tüketimini fazla düşürmekten kaçınmak gerekir. eğer kap tipi otomatik suluklar kullanılıyorsa, her, kafese, içerde çok fazla hayvan yoksa birden fazla konmaması, aşırı su tüketiminin önlenmesine yardımcı olur. eğer oluklu suluk kullanılıyorsa, suluk ön yüzü boydan boya geçtiği için, hayvan başına düşen suluk alanı zorunlu olarak yeterinden fazladır.
yem ve yemlikler: en fazla kullanılan yemlikler oluklu tip yemliklerdir. civciv ve piliçlerde de kullanılmak üzere yapılan kafeslerde yemlik yükseklikleri ayarlanabilecek şekildedir. yemliklerin genişlikleri 13 – 15 cm. kadardır ve kenar ağızları yem saçımını önleyecek şekilde içe kıvrılmıştır. çoğu metalik olmakla beraber, plastikten yapılanları da vardır. çoğunlukla kafeslerin önünde boydan boya uzanırlar. fakat, özellikle otomatik olarak doldurulmayanlar kafeslerin içinden geçirilerek hayvanların her iki kenarından yararlanmaları sağlanabilir. civcivlere ilk 6 – 7 haftalar da mutlaka tam yemleme uygulandığı için yemlikler hiç boş bırakılmamalıdır. eğer tabana kağıt serilmemişse, yemlikler ağzına kadar doldurulur. bundan sonra da sınırlı yemleme uygulaması yumurtacı ırklar için büyük önem taşımamakla beraber, kafeste büyütülen hayvanların daha fazla ağırlık artışı yaparak yağlanma eğilimi gösterdikleri unutulmamalı ve gerekirse fazla ağırlık artışlarını kontrol etmek için, her sıranın % 10‘u ayda bir tartılır. bu iş öğleden sonra geç vakit ve günün aynı saatlerinde yapılmalıdır.
eğer piliçlik döneminde kullanılan yemin formu, yumurta döneminde değiştirilmeyecekse ve de yine piliçlik döneminde sınırlı yemleme uygulanmamış ise, yumurta yemine doğrudan doğruya geçilebilir. daha önce kontrollü yemleme uygulanmışsa, yumurta yemine geçişte verilen yem 100 tavuk için her gün yarım kilo arttırılarak sonunda tam yemlemeye ulaşılır. tam yemleme sürü en yüksek verim düzeyine ulaşıncaya kadar sürdürülür, her hangi bir yem kısıtlamasına gidilip gidilmeyeceğine bundan sonra karar verilir. son yapılan araştırmalar, kafeste barındırılan yumurta tavuklarına grit yedirildiğinde yumurta veriminin arttığını göstermektedir. verilecek miktar 100 tavuğa haftada 225 gr. olup, otomatik yemleme sistemi varsa bu miktar 250 gr. civarındadır.
hayvanların iyi yemelerini sağlamak için günde en az iki kez yemleme yapılmalı ve yem günde bir iki kez karıştırılmalıdır. yem saçımı doğrudan doğruya kafesteki tavuk sayısına bağlı olup, hayvan sayısı arttıkça kayıp azalmaktadır. örneğin, yapılan bir araştırmada, içinde tek tavuk bulunan bir kafeste saçılan yem 2 kilonun üzerinde olduğu halde, y iki tavuk konan kümeste bu miktar 1 kilonun, 3 tavuklu kafeste yarım kilonun altına düşmüştür. işık yoğunluğunun azalması da saçımı azaltmaktadır. yem saçımını önlemek için ayrıca yemlikler fazla doldurulmamalı, yem taze olarak ve sık verilmelidir.
aşırı sıcaklar: aşırı sıcakların yıkıcı etkisi kafes tavukçuluğunda ve özellikle açık kümeslerde daha fazladır. çünkü kafeste bulunan hayvanın vücudu tamamen sıcak hava ile çevrilmiş olup, sığınabileceği serin bir yer yoktur. bu nedenle çok sıcak havalarda hayvanların üzerine güneş ışığının düşmesi önlenmeli, çatı sık sık sulanmalı, hava sirkülasyonunun sağlayacak vantilatörler kullanılmalı, gerekirse, hayvanların üzerine biraz su püskürtülmelidir.
aydınlatma: aydınlatma konusu, daha önce ayrıntılı olarak incelendiğinden burada ayrıca üzerinde durulmayacaktır. sadece şu kadarını belirtmek gerekir ki, üst sıranın, alt sıralardan daha fazla ışık almasını önlemeye hemen hemen olanak yoktur. bu nedenle üst sırada kannibalizm olasılığı alttaki sıralara göre daha yüksektir. aynı şekilde, kenarları açık kümeslerde duvar tarafından kalan sıralar daha fazla ışık aldığından kannibalizm çok rastlanır ve bunları aşırı gün ışığından koruyacak gölgeliklerin yapılması kannimbalizmin önlenmesine yardım eder.
kafeslerde konacak hayvan sayısı: kafes tavukçuluğunda her hayvana ayrılacak kafes alanı ırka ve yaşa göre değişir. eğer hayvan sayısı gerektiğinden fazla ve çok sıkışık olursa (a) büyüme döneminde yeterince canlı ağırlık artışı sağlayamazlar, (b) yumurta döneminde verimleri azalır, (c) ölüm oranı artar, (d) yumurtalar küçük olur, (e) yumurta kalitesi düşer. buna karşılık, birim alana ne kadar fazla hayvan konursa, hayvan başına düşen yatırım harcamaları ve bakım masrafları da o kadar az olur. bu nedenle, yetiştiriciler çoğu kez, verim azalmasına biraz göz yumarak, kafeslere mümkün olduğu kadar fazla hayvan koymayı yeğlerler, ekonomik olarak birim alana konabilecek maksimum hayvan koymayı yeğlerler. ekonomik olarak birim alana konabilecek maksimum hayvan sayısı veya başka bir deyişle, her hayvana ayrılması gerekli minimum alan kafes büyüklüğü, hayvan başına, düşen taban alanı yerine, hayvan başına düşen yemlik alanını kullanmanın daha gerçekçi olduğunu savunanlar da vardır.
her hayvana ayrılacak alandan başka kafes büyüklüğü de önemlidir. çünkü her kafese ne kadar hayvan konacağı doğrudan doğruya buna bağlıdır. yapılan çalışmalar, hayvan başına düşen alan değişmeksizin hayvan sayısı arttıkça, yani başka bir ifadeyle, kafesler büyüdükçe yumurta verimi, yumurta ağırlığı ve yemden yararlanmada önemli bir değişiklik olmamakla beraber, tavukların yumurtlama dönemindeki canlı ağırlık kazançları daha fazla olmakta, yumuşak kabuklu yumurta sayısı azaldığı halde, kırık yumurta oranı artmaktadır. yine yapılan araştırmalar kafeslerin, her birine 4 tavuk konacak büyüklükte yapılmalarının en ekonomik sonuçları verdiğini ortaya koymuştur. kafes büyüklüklerini her ne kadar standardize etme olanağı yok ise de, leghorn tipi yumurta tavuklarında çeşitli büyüklükteki kafeslere konabilecek hayvan sayısı ile buna göre her hayvana düşen alan, yemlik ve suluk yüzeyleri hakkında faydalı bir kaynak olabilir.