adnan adıvar'ın bilim tarihimiz açısından önemli olan diğer bir eseri de 1944 yılında istanbul'da yayımlanan "tarih boyunca ilim ve din" dir. bilimlerdeki ve özellikle fizikteki yeni gelişmelerden sonra batı'da yeniden gündeme gelen din ve bilim ilişkilerini, tarihi gelişimi içinde inceleyen bu eser, zengin içeriği nedeniyle genel bilim tarihi görünümündedir.
adıvar'ın türk kültür hayatını yönlendiren ve çoğu zaman unutulan en önemli çalışmalarından birisi de, bir süre islam ansiklopedisini yayımlayan kurula başkanlık yapmasıdır. 1913-1938 yılları arasında leiden ve londra'da "encyclopaedia of islam: a dictionary of the geography, ethnography and biography of the muhammadan peoples" adıyla dört cilt ve bir ek halinde ingilizce olarak basılan ve islam medeniyetini tanıtan bu ansiklopedi, türk bilginlerinin de dikkatini çekmiş ve 1939'da ankara'da toplanan i. türk neşriyat kongresi'nde, türkçe'ye çevrilerek yayımlanması gündeme gelmiştir.
alınan tavsiye kararı doğrultusunda yayını gerçekleştirmeyi üstlenen milli eğitim bakanlığı, istanbul üniversitesi edebiyat fakültesinde adnan adıvar'ın başkanlığında bir kurul oluşturmuştur. ancak kurul çeviriyle yetinmediği ve özellikle türkler hakkında yeni maddeler eklenmesine ve bazı maddelerin de genişletilmesine karar verdiği için (ve diğer teknik nedenlerden ötürü), ansiklopedi, beşinci ve on ikinci ciltleri iki kısım olmak üzere toplam on üç cilde ulaşmış ve ancak 1988 yılında, yani ilk cildinin yayımından tam 48 sene sonra tamamlanabilmiştir.
islam ansiklopedisi'ne adnan adıvar da bazı maddeler yazmıştır. bunlar arasında en önemlileri, ali kuşçu, ebu'l-kâsım zehrâvi, fârâbi, hârizmi, ibn bâcce, ibn haldûn ve kınalızâde maddeleridir.
salih zeki gibi, adnan adıvar da bilim felsefesi ile ilgilenmiş ve daha ziyade ingilizlerin kullanmış oldukları felsefe diline aşina olabilmek için bertrand russell'ın (1872-1970), tümevarım, tümdengelim, doğru ve yanlış, sanı, felsefi bilginin sınırları, felsefenin kıymeti gibi konuları tartıştığı "the problems of philosophy" (londra 1911) adlı eserini "felsefe meseleleri" (istanbul 1935) adıyla türkçe'ye tercüme etmiştir.