en tuhaf felaketler listesi

empire state binası kazası.

emekli bir ordu pilotu 28 temmuz 1945 cumartesi sabahı b-25 hafif bombardıman uçağıyla bedford, massachusetts'ten newark, new jersey'e gitmek üzere havalandı; yardımcı pilot ve otostop çeken genç bir denizci de uçaktaydı. sis görüş mesafesini düşürmüştü. yaklaşık bir saat sonra, manhattan'ın merkezindeki sokaklarda yaşayan insanlar bir uçağın hızla artan gürültüsünün farkına vardılar ve bir bombardıman uçağının aniden bulutların arasından çıkıp gökdelenlerin arasından geçerek empire state binası'nın yan tarafına çarpmasını dehşetle izlediler. uçak ve bina parçaları dolu gibi düştü. uçağın iki motorundan biri yedi duvarın arasından geçerek binanın karşı tarafına fırlamış, diğer motor ise asansör boşluğuna girerek kabloları koparmış ve aracı bodrum katına düşürmüştü. uçağın yakıt tankı patladığında altı kat alevler içinde kaldı ve yanan benzin binanın kenarlarından aşağı aktı. neyse ki cumartesi günü çok az ofis açıktı ve sadece 11 kişi - artı uçağın üç yolcusu - öldü.

tunguska olayı.

30 haziran 1908 tarihinde, günümüzde rusya'nın krasnoyarsk krayı'nda bulunan podkamennaya (kaya altı) tunguska nehri yakınlarında büyük bir patlama meydana geldi. hava patlamasına büyük olasılıkla yaklaşık 20 metre (60 ft) genişliğinde bir meteor ya da kuyruklu yıldız parçası neden olmuştur. meteor ya da kuyruklu yıldızın yüzeye çarpmadan önce patladığı düşünülse de, bu olay yine de bir çarpma olayı olarak anılmaktadır. patlamanın enerjisinin 10 ila 20 megaton tnt arasında olduğu tahmin edilmektedir ki bu hiroşima'ya atılan bombadan 1.000 kat daha güçlüdür veya abd tarafından patlatılan en güçlü nükleer bomba olan castle bravo'ya eşdeğerdir.tunguska patlaması 2.150 kilometrekarelik (830 sq mi) bir alanda tahminen 80 milyon ağacı devirmiştir. yıkım, bölgenin uydu görüntülerinde bugün hala görülebilmektedir.

texas city zincirleme reaksiyon patlamaları.

15 nisan 1947'de fransız yük gemisi grandcamp texas city, teksas'a yanaştı ve yaklaşık 1.400 ton amonyum nitrat gübre aldı. o gece geminin ambarında bir yangın çıktı. şafak vakti, yoğun siyah duman liman yetkililerini endişelendirdi çünkü monsanto kimya fabrikası sadece 700 ft uzaklıktaydı. adamlar rıhtımda durmuş olanları izlerken, römorkörler yük gemisini denize çekmeye hazırlanıyordu. birdenbire gemiyi bir ateş topu sardı. birçokları için bu gördükleri son şeydi. büyük bir alev duvarı enkazdan dışarıya doğru yayıldı ve birkaç dakika içinde monsanto fabrikası patlayarak yüzlerce işçinin ve ilk patlamadan sağ kurtulan seyircilerin ölümüne ve sakat kalmasına neden oldu. iş merkezlerinin çoğu harap oldu ve devasa bütan gazı tanklarının tehlike altında olduğu sahil boyunca yangınlar çıktı. gece yarısından kısa bir süre sonra, yine nitrat taşıyan ikinci bir yük gemisi patladı ve her şey yeniden başladı. 500'den fazla insan öldü ve 1.000 kişi de ağır yaralandı.

basra toplu zehirlenmesi.

eylül 1971'de irak'ın basra limanına 90.000 metrik tonluk bir tohumluk tahıl sevkiyatı geldi. çürümeyi önlemek için metil cıva ile kimyasal işleme tabi tutulan amerikan arpası ve meksika buğdayına, ölümcül kaplamalarını belirtmek için parlak pembe bir sprey sıkıldı ve torbaların üzerine açık uyarılar basıldı - ama sadece ingilizce ve ispanyolca olarak. çuvallar çiftçilere dağıtılamadan önce rıhtımdan çalındı ve tahıl açlık çeken halka yiyecek olarak satıldı. irak hükümeti, suç teşkil eden ihmalinden utanarak ya da başka nedenlerle hikayeyi örtbas etti ve ancak iki yıl sonra amerikalı bir haberci, 6.530 hastane vakasının cıva zehirlenmesinden kaynaklandığına dair kanıtlar ortaya koydu. yetkililer sadece 459 kişinin öldüğünü kabul etti, ancak toplam ölüm sayısı muhtemelen 6.000'den fazlaydı ve 100.000 kişi de körlük, sağırlık ve beyin hasarı gibi kalıcı etkilere maruz kaldı.

chandka ormanı fil izdihamı.

1972 baharında, hindistan'daki chandka ormanı bölgesi - zaten kuraklıktan muzdaripti - kavurucu bir sıcak hava dalgasına da maruz kaldı. normalde sorun olmayan yerel filler, yüksek sıcaklıklar ve susuzluk nedeniyle o kadar çılgına döndü ki, köylüler yetkililere dışarı çıkmaya ve arazilerini ekmeye korktuklarını söyledi. yaz geldiğinde durum daha da kötüleşmişti. 10 temmuz'da fil sürüleri çılgına döndü ve beş köyü ezip geçerek arkalarında genel bir yıkım ve 24 ölü bıraktı.