yıldırım bir bulutla yer arasında meydana gelen şiddetli bir elektrik akımı olduğundan bunun elden geldiğince zararsız bir şekilde yere geçmesini sağlamakta yarar vardır. bu nedenle yüksek binaların, minare ve camilerin tepesine yıldırım siperi (paratoner) konur. yıldırım siperini, 1754'te benjamin franklin bulmuştur.
en basit yıldırım siperi uzun ve kalın bir tel ile bunu yere bağlayan bir zincirden oluşur. tele düşen yıldırım zarar vermeden bu yoldan toprağa gider. bu düzenek madeni eşyadan ve elektrikli aygıtlardan uzak olmalıdır, çünkü yıldırım içinden geçerken bu tel tıpkı bir yüksek gerilim kablosunu andırır.
yıldırım siperi sistemi «isviçre yöntemi» ile daha da mükemmelleştirilmiştir. buna göre bir yapının üstüne kısa boylu (30 cm) birçok madeni uç konur, sonra bunlar birbirine bağlanır. bunlardan da yere sacayağı gibi birçok tel indirilip toprağa gömülür.
saniyeleri saymak.
gök gürlemesi korkulacak bir şey değildir: işitildiği zaman yıldırım çoktan düşmüştür. şimşeğin çakışıyla gök gürültüsünün işitildiği an arasında geçen saniyeler sayılarak fırtınanın uzaklığı hesaplanabilir (3 saniye yaklaşık 1 km demektir).
magnetik fırtınalar.
her on bir buçuk yılda bir güneş'in etkinliği yükselir: içten gelen püskürmeler sonucunda uzaya elektrikli tanecikler fışkırır ve bunların bir kısmı atmosfere gelir. o zaman dünya bir mıknatıs gibi davranır: kutuplar ışık saçan gök taşlarını çeker ve bunlar kutuplarda kutup kızıllığı denen olayları meydana getirir, taneciklerin gelişi üç-dört gün süreyle yer'in magnetizmasını değiştirecek magnetik fırtınalara yol açar. pusulaların ibresi şaşkına döner; radyo dalgaları karışır ve bozulur.