1)
altın gibi ‘kalbin’ olsa neye yarar.. ‘ayarln’ düşük olduktan sonra!
değil eros’un oku; zeus’un şimşeği girse, sen aşktan anlamazsın!
bazı kızlar gerçekten manken gibi. hani şu vitrinde duran beyni olmayan!
herkese layık olduğu değeri vereceksin, öküze kravat takmanın alemi yok .
benimde güldüğüm zamanlar çok oldu ve gülüşlerim bazılarına fazlasıyla koydu!
hayatımızdan çekip gidenlere bir çift sözüm var. yürüyüşünüz çok hoş lan.
bu kadar hızlı kaçacağını bilseydim; veli efendide sana oynardım be sevgili!
ucuz kalplerin talibi çok olur. biz kıymetli olanını severiz.
iki insan çeşidi vardır: zaman geçtikçe hatalarıyla yüzleşen, zaman geçtikçe yüzsüzleşen.
bir “zam” da şu insanlara gelse kendilerini bu kadar “ucuza” satmasalar…
ne kimsenin köpeği olduk nede başkasının köpeğiyle muhatap olduk.. uzaaaaa!
konuştuğun kadar şerefli olsaydı hislerin; şerefini iki paralık etmezdi seçimlerin.
boşuna kimseyi suçlamayın dostlarım! kullanıcı hatası değil, bazılarının doğuştan defoludur yüreği.
attığınız ya da atacaklarınız kazıkları saklıyorum, saklıyorum ki gün gelip bana döndüğünüzde sizi ağırlayacak yerim olsun.
varlığım parmağına ‘yüzük’ olmadı ya. yokluğum kulağına ‘küpe’ olsun!
adam sorar: kaçınız çıplaklığınıza güvenmek yerine karakterinize güvenecek kadar kadınsınız?
kadın cevap verir: kaçınız çıplak bedene sahiplenmek yerine, üstünü örtecek kadar adam’sınız?
aşk yürek ister, senlik bir durum yok yani rahat ol!
arkamdan konuşmaya devam et. çünkü karşıma çıkacak kadar büyük değilsin.
bana kalbimdesin deme; bilirsin ki kalabalık yerleri sevmem.!
klavyedeki boşluk tuşu gibisin, çok yer kaplıyorsun; ama boşsun işte!
bu saatten sonra uğraşmam dünümle ve dünümdekilerle, ben yarına bakarım yanımdakilerle!
sen hala kabullenmedin mi sevap sandığın günahlarını!
şimdi şuracıkta ‘ölüyorum’ desen koşarım. iki paket çekirdek alıp öyle gelirim, malum; kaçmaz bu gösteri!
seni unuttum sanma, sadece değerin kadar hatırlıyorum.
bilirsin ben belâ okuyamam, allah selânı versin!
aldırma gidenlere , sevip terkedenlere .hayat dediğin iki kelime ; ” hoş geldin ” “gülegüle “
çok fazla konuşmaya gerek yok aslında. sen, benden daha kötülerine layıksın.
oluruna bıraktım her şeyi paşam. bak sensizde devam ediyor yaşam.
ne yarım kaldım senden sonra, nede yaralı, beni ne sen yıkabilirsin, ne de en kralı !!!
benden sana ne beddua gelir ne de dua bundan sonra, tek bir dileğim var sadece ne yaşattıysan bana, sende aynısını yaşa.
duydum ki; bir başkasının elini tutuyormuşsun..
bir zamanlar toz konduramadıklarım, şimdi kirden görünmez olmuş!
anladım ki; insanlar; susanı korkak, görmezden geleni aptal, affetmeyi bileni çantada keklik sanıyorlar..!! oysa ki; ben istediğim kadar hayatlmdalar..!! göz yumduğum kadar dürüstler, ve sustuğum kadar insanlar.
küfür edemem ben bilirsin susuyorum. dile getiremediklerimi sen anla!'
şimdi sen gittin ya, şairin dediği gibi herkesi sana benzetiyorum. bu da mı o şerefsiz acaba diyorum!
boş boş konuşarak moralinizi bozanları takmayın. unutmayın ki; boş tenekeden çok ses çıkar.
olum abartı senin neyine, beynin sahip senin abartı genine, beni çöpe atmak senin ne haddine! sen zaten çöptesin bari beni çekme.
beni bırakıp gidişini atlattım, intikam almaya gerek bile yok. mutluluğum kefenin olacak, bensizlik sana evlat acısı gibi koyacak.
mallardan uzak. manyak ve hayvansal kişiliklerden uzak, gerçek insanlarla yeni bir hayat.
kaza gibiyim, kimin başına geleceğim belli olmaz.
oluruna bıraktım her şeyi paşam. bak sensizde devam ediyor yaşam.
öyle insanlar tanıdım ki şu hayatta, hevesim değil, sevesim kaçtı.
laf sokarım derinden aklın oynar yerinden…
çok yoruldum, değmeyecek insanları sevmekten! şimdi bir köşede oturup, sadece nefret etmek istiyorum!
bana kalbimdesin deme sevgili , kalabalık yerlerde sıkıntı basıyor beni !!!